İran Sineması Sohbetleri

topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri topluluk üyeleri
95 Abone, 5 Etkinlik, İstanbul ()

Topluluk Giriş Yazısı:


Katıl

 

Topluluğa Katılmak için Giriş Yapın

Youtube

|

Barış Özcan

|

Başak Kablan

|

Beyhan Budak

|

Dilozof

|

Shockvoice

|

Kişisel Gelişim

|

Konfor Alanı

|

Çay

|

Kahve

|

Sohbet

|

Arkadaşlık

|

Dostluk

|

Kültür

|

Kitap

|

Saygı

|

Sevgi

|

Sağduyu

|

Sanat

|

Teknoloji

|

Sinema

|

Hobi

|

Mutluluk

|

Dayanışma

|

Konuşmak

|

Şans

|

İnsan

Murat Tuna topluluğa katıldı.
(2 ay önce)
Kiki topluluğa katıldı.
(2 ay önce)
Sinan Bozkurt topluluğa katıldı.
(2 ay önce)
Elif Sibel Aras topluluğa katıldı.
(2 ay önce)
Bayım topluluğa katıldı.
(3 ay önce)
Beyza Uğur topluluğa katıldı.
(3 ay önce)
Emre Bozdağ topluluğa katıldı.
(3 ay önce)
Elif Hakarar topluluğa katıldı.
(4 ay önce)
Bekir Smr topluluğa katıldı.
(4 ay önce)
Zehra Y topluluğa katıldı.
(4 ay önce)

Serhat Samet

Yönetici


7 Kasımda İstanbul Kültür Gezginleri Grubunun düzenlediği Masumiyet Müzesi etkinliğine katıldım. Öncelikle Hazzo Pulo Pasajına gittim. Buluşma saati olan 13.00 da Hami'yi çay içerken buldum ve bende kendime bir çay söyledim. Çay içip, tanışıp sohbet ettik. Burada çay içerken diğer 3 arkadaşı da bekledik. Toplamda 5 kişi olacaktık fakat diğer 3 kişi gelemeyeceklerini ilettiler. 
Ardından ikimiz müzeye doğru kısa bir yürüyüş yaptık, Masumiyet Müzesi'ne girmek için kitaplarımızın ilgili sayfasını mühürlettik. Birer sesli rehber aldık. Müze 10 dakikada gezilecek kadar küçük olmasına rağmen taşıdığı anlamın büyüklüğünden olsa gerek biz belki iki saat boyunca müzede kaldık. Müzeye gideken ve müzeden çıktıktan sonra kendimde 180° bir değişim hissettim. Öncelikle müzelere, bireylere olan bakış açım değişti. Şöyle ki Müzeleri insanların zihnine bilgi depoladığı yerler olarak bakıyordum. Daha çok zihinle ziyaret edilen, kalbin ikinci planda kaldığı yerler olarak görürdüm. Sonra eşyalara olan bakış açım şöyle oldu; eşyalar bizim anılarımızı depolayan harddiskler gibiler. Eski bir fincan, bir kapı zili, bir oyuncak... 

Müzede Türkiye'nin dışında birçok Rus ve Alman turist gördük. Özellikle Rus turistlerin küçük gruplar halinde müzedeki vitrinleri ziyaret etmesi dikkatimi çekti. Çok ilgililerdi. 

Müzedeki vitrin çekmecelerinde pek çok dilde yazılmış kağıt parçacıkları vardı. Türkçe, İngilizce, İtalyanca, Rusça, Korece. Bunlardan 2 tanesinin fotoğrafını ve bu etkinliğe dair birkaç fotoğrafı ALBÜMLER kısmından görebilirsiniz. 

Uzunca bir süre müzede kaldıktan sonra İstiklal Caddesinde biraz yürüyüş yaptık. Latin Katolik Kilisesi, Mehmet Akif Ersoy'un yaşadığı Mısır Apartmanına da uğradık. Akif Ersoy'un vefat etmeden önce söylemiş olduğu sözün net ve tamamını okumak beni derinden etkiledi. Adeta o an gözümün önünde canlandı. 

Rorschach Testi ve akretiplere ilgim olduğundan Latin Kilisesindeki bir ikonadaki sembollerle tarot kartlarındaki dünya kartının dört bir köşesindeki sembollerin aynı olması ilgimi çekti. 

500.Yıl Vakfı Müzesine de girecektik fakat yetişemedik. 

Saat 18.00 gibi soğuyan havadan kaçmak ve sıcak ev yemeğine koşmak için geri yola koyulduk.