Vegan Türkiye
169 Vegan,
45 Etkinlik,
İstanbul ()
Başak Canpolat topluluğa katıldı.
(2 ay önce)
Özge Bahar Sunar topluluğa katıldı.(3 ay önce)
Serhat Yüksel topluluğa katıldı.(6 ay önce)
Sümeyye Vural topluluğa katıldı.(7 ay önce)
Uğur Tetik topluluğa katıldı.(8 ay önce)
Asya Yeşilyurt topluluğa katıldı.(8 ay önce)
Yng.x. Cjo topluluğa katıldı.(8 ay önce)
Azer Ahmadzade topluluğa katıldı.(9 ay önce)
Dilay Avşar topluluğa katıldı.(9 ay önce)
Onur Yıldırım topluluğa katıldı.(10 ay önce)
https://twitter.com/CursedChico
Hayvan Katili Avustralya'yı Protesto Ediyoruz!
Pazar, 26 Ocak 2020
15:00
15:00
beşiktaş süzer plaza
İstanbul
İstanbul
Facebook sayfa: https://www.facebook.com/events/190498768767379/
Avustralya yanıyor! Avustralya yakıyor!
2019 yılının Eylül ayından bu yana Avustralya yanıyor! Tarihindeki en devasa yangınlardan birini yaşayan Güney Yarım Küre'nin bu kıta ülkesinde kontrol edilemeyen yangınlar yüzünden yaban hayat nüfusları ve doğal yaşam alanları çok büyük kayıplara uğradı ve felaket devam ediyor.
100'den fazla yangın ile dumanların etrafı kapladığı Avustralya'da özellikle okaliptüs ormanları büyük kayıplara uğradı. Belçika'nın yüz ölçümünden daha geniş bir alana yayılan bu yangınlar yüzünden 25 insan ve 1 milyardan fazla yaban hayvanı öldü. Bu rakamın içinde çiftliklerde insan kullanımı için yetiştirilen hayvanların ölümleri yer almıyor bile.
Avustralya'da 40 bin ile 100 bin arasında koala bulunuyor. Bu hayvanlar "hassas" türler kategorisinde yer alıyor. Dünya günlerdir Avustralya'daki koalaların alevlerden çaresizce kaçma çabalarını izliyor. Öte yandan Avustralya'da insan kullanımı için yetiştirilen; mal/kaynak statüsünde görüldükleri için çiftliklerde tutulan sığırların yangınlarda yaralanmaları neticesinde çiftçiler tarafından "acılarına son vermek" niyetiyle silahla öldürüldüklerini de görüyoruz.
Avustralya, tarihinin en kuru ve sıcak yılını yaşıyor. Sıcaklık bazı bölgelerde +50 dereceyi buluyor. Peki sıcaklıkların bu derece artışının ardındaki başlıca nedeni görebiliyor muyuz? Peki ya tatlı su kaynaklarının devasa boyutlarda kullanımı ardındaki nedeni? Bu iki temel sorunun önde gelen sorumlularından biri, adına "hayvancılık" denen sömürüdür!
Avustralya Tarım Bakanlığı verilerine göre ülke topraklarının %50'sinden fazlası hayvancılık için kullanılıyor. Ülke topraklarının sadece ama sadece %3.5'i doğrudan insan tüketimi için meyve ve sebze üretiminde kullanılıyor.
Hayvan yetiştiriciliği ve süt ürünleri üretimi için inek kullanımı karbondioksitten 84 kat daha tahripkâr olan metan gazının yüksek oranda salınımına yol açıyor. Avustralya'da 25 milyondan fazla sığır bulunduğu göz önüne alındığında, yılda 3 milyon tondan fazla metan gazının atmosfere salındığı ortaya çıkıyor.
Metan gazı dünya atmosferinde sıcaklığı hapsediyor ve karbondioksitten az yaygın olmasına rağmen 28 kat daha fazla sıcaklık çekerek gezegeni olumsuz etkiliyor. Metan gazı salınımı, Avustralya'da ve dünya genelinde sıcaklığın artmasının ve küresel ısınmanın önde gelen nedenlerinden biridir.
Avustralya devleti, ülkede süregelen kuraklığı bahane ederek çitlere, evlere, klima cihazlarına, insanlara, insanların beslediği hayvanlara ve yapılara zarar verdiği gerekçesiyle 10 bin yaban devesinin öldürülmesine karar vermiş; kısa süre önce 5 bin deveyi katletmiştir. Bu kararın açıklanmasının ardından dünyadan gelen bütün tepkilere kulağını tıkamayı seçmiş olan katliamcı Avustralya devleti, hissedebilir canlılar olan hayvanları kullanıyor olmasındaki etik dışı pratik yetmezmiş gibi bu korkunç kararla, hayvancılığın; tatlı su kaynakları üzerindeki sömürücü etkisini tamamen görmezden gelerek su kıtlığının faturasını, hayatta kalmak için olmazsa olmaz bir gereksinimi yerine getirebilmek için su içmeye çalışan masum develere kesmiştir.
Bu, Avustralya için ne ilk ne de son katliamdır. Hayvan katliamcısı Avustralya, sayılarının arttığı ve diğer türlere tehdit oluşturduğu gerekçesiyle milyonlarca yaban kedisini öldürmektedir.
Gezegende geldiğimiz noktada, insan türünün doğaya verdiği tahribat ile hayvanların yaşam alanlarının yok edilmesindeki korkunç durum itibarıyla türlerin doğadan yok olmaya başlaması Homo Sapiens Sapiens yani insan türünün yeryüzünde var olmasıyla başlamıştır.
Susuzluğun önde gelen nedenlerinden biri olan hayvancılık, insan türünün hayatını devam ettirebilmesi için "olmazsa olmaz" bir şart değilken; hissedebilir canlılar olan hayvanların, insan menfaati için kullanılmasının büyük oranda neden olduğu susuzluğun faturasının yine hayvanlara kesiliyor oluşu tam bir ikiyüzlülüktür.
Avcılık, çevre kirliliği, ormansızlaştırma ve hızla artan insan nüfusunun türlerin neslinin tükenmesinde rolü aşikârdır. "Alice Harikalar Diyarı"ndan da tanıdığımız Dodo kuşlarının 350 yıl önce soyunun tükenmesi insanların Hint Okyanusu'ndaki Mauritius adasına ayak basmasından kısa süre sonra gerçekleşmiştir.
Dünyanın en büyük kuş türü olarak tanınan Moalar, deniz Vizonları, Afrika Zebraları Kuaggalar, gülen Baykuş, Tazmanya Kaplanı, Japon deniz aslanı, Pinta adası kaplumbağası, Batı Siyah Gergedanı insan yüzünden bu gezegende nesli tükenmiş hayvan türlerinden sadece birkaç tanesidir.
Şimdi Avustralya devletine bir sorumuz var: Doğrudan insan ya da insanın oluşturduğu şartlar sonucunda nesli tükenen hayvanlardan dolayı Avustralya devleti insanları da öldürmeyi planlamakta mıdır?
Anlaşılacağı üzere bu sorunun yanıtı "hayır" olacaktır. Peki türleri korumak için türleri yok edenleri öldürmek, özne "insan" olunca bir seçenek olamayacakken; Avustralya devleti hayvanlara yönelik bu katliamları neden yapmaktadır?
Gezegendeki sıcaklık artışının en önde gelen nedenlerinden biri hayvan kullanımıyken, insanı, hayvanı ve gezegeni önemsediğini söyleyen herkes için yegane seçenek vegan olmaktır. Aynı anda hem gezegene hem kendimize hem de bu yeryüzünü paylaştığımız kendi hayatlarının öznesi konumundaki hissedebilir canlılar olan hayvanlara karşı vegan olmaktan daha iyi tek bir şey bile düşünülemez. İçindeki tüm bileşenleriyle yeryüzünü önemsediğini söyleyen Avustralya devletini, masum hayvanları öldürmeyi bırakmaya ve hayvancılığı sonlandırmaya davet ediyoruz!
Gezegenin hayatta kalması için, köle konumundaki hayvanların özgürleşmesi için, adalet için, topyekûn özgürlük için; veganlığı bütün dünyaya yaymak zorundayız. Veganlık, bu gezegenin kurtulması için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Gezegende insan için yegane sürdürülebilir beslenme şekli olan bitkisel gıda kullanımı seçime bağlılık esasına değil; insan, hayvan ve yeryüzü menfaati için olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Tarımda ise böcekleri, fareleri, yılanları, köstebekleri, kuşları ve nicesini harcanabilir kurbanlar olarak değil, yaşam hakkı olan hayvanlar olarak gören yeni bir bakışa ihtiyacımız var. Bu, hayvanlara karşı etik yükümlülüğümüzdür. Onlara, on binlerce yıllık adalet borçluyuz.
Hayvan kanıyla boğulmakta olan dünyada hepimiz için adaleti sağlayabilmek, hayvan katliam ve kullanımını derhal terk etmekten, bu kanı ve köleliği bitirmekten geçiyor!
Talebimiz: Avustralya'nın hayvanları öldürmeyi derhal sonlandırmasıdır!
Talebimiz: Avustralya'nın yeryüzünü ve bileşenlerini önemsediği kisvesi altında yaban develeri ve yaban kedilerinin cinayetlerini ve bunları meşrulaştırmayı derhal durdurmasıdır!
Talebimiz: Avustralya'nın insana baktığı pencereden hayvanlara bakarak hayvanların birer birey olduğunu kabul etmesi ve sorunların çözümünü hayvan cinayetlerinden geçirmekten derhal vazgeçmesidir.
Talebimiz: Avustralya'nın ve bütün dünya ülkelerinin yukarıdaki talepleri görmesi, ciddiye alması ve vegan bir dünyanın tesisi için harekete geçmesidir.
Talebimiz: Devasa yangınlarla yanan Avustralya'nın kurşunlar ve zehirlerle hayvanları katletmeyi derhal sonlandırmasıdır!
2019 yılının Eylül ayından bu yana Avustralya yanıyor! Tarihindeki en devasa yangınlardan birini yaşayan Güney Yarım Küre'nin bu kıta ülkesinde kontrol edilemeyen yangınlar yüzünden yaban hayat nüfusları ve doğal yaşam alanları çok büyük kayıplara uğradı ve felaket devam ediyor.
100'den fazla yangın ile dumanların etrafı kapladığı Avustralya'da özellikle okaliptüs ormanları büyük kayıplara uğradı. Belçika'nın yüz ölçümünden daha geniş bir alana yayılan bu yangınlar yüzünden 25 insan ve 1 milyardan fazla yaban hayvanı öldü. Bu rakamın içinde çiftliklerde insan kullanımı için yetiştirilen hayvanların ölümleri yer almıyor bile.
Avustralya'da 40 bin ile 100 bin arasında koala bulunuyor. Bu hayvanlar "hassas" türler kategorisinde yer alıyor. Dünya günlerdir Avustralya'daki koalaların alevlerden çaresizce kaçma çabalarını izliyor. Öte yandan Avustralya'da insan kullanımı için yetiştirilen; mal/kaynak statüsünde görüldükleri için çiftliklerde tutulan sığırların yangınlarda yaralanmaları neticesinde çiftçiler tarafından "acılarına son vermek" niyetiyle silahla öldürüldüklerini de görüyoruz.
Avustralya, tarihinin en kuru ve sıcak yılını yaşıyor. Sıcaklık bazı bölgelerde +50 dereceyi buluyor. Peki sıcaklıkların bu derece artışının ardındaki başlıca nedeni görebiliyor muyuz? Peki ya tatlı su kaynaklarının devasa boyutlarda kullanımı ardındaki nedeni? Bu iki temel sorunun önde gelen sorumlularından biri, adına "hayvancılık" denen sömürüdür!
Avustralya Tarım Bakanlığı verilerine göre ülke topraklarının %50'sinden fazlası hayvancılık için kullanılıyor. Ülke topraklarının sadece ama sadece %3.5'i doğrudan insan tüketimi için meyve ve sebze üretiminde kullanılıyor.
Hayvan yetiştiriciliği ve süt ürünleri üretimi için inek kullanımı karbondioksitten 84 kat daha tahripkâr olan metan gazının yüksek oranda salınımına yol açıyor. Avustralya'da 25 milyondan fazla sığır bulunduğu göz önüne alındığında, yılda 3 milyon tondan fazla metan gazının atmosfere salındığı ortaya çıkıyor.
Metan gazı dünya atmosferinde sıcaklığı hapsediyor ve karbondioksitten az yaygın olmasına rağmen 28 kat daha fazla sıcaklık çekerek gezegeni olumsuz etkiliyor. Metan gazı salınımı, Avustralya'da ve dünya genelinde sıcaklığın artmasının ve küresel ısınmanın önde gelen nedenlerinden biridir.
Avustralya devleti, ülkede süregelen kuraklığı bahane ederek çitlere, evlere, klima cihazlarına, insanlara, insanların beslediği hayvanlara ve yapılara zarar verdiği gerekçesiyle 10 bin yaban devesinin öldürülmesine karar vermiş; kısa süre önce 5 bin deveyi katletmiştir. Bu kararın açıklanmasının ardından dünyadan gelen bütün tepkilere kulağını tıkamayı seçmiş olan katliamcı Avustralya devleti, hissedebilir canlılar olan hayvanları kullanıyor olmasındaki etik dışı pratik yetmezmiş gibi bu korkunç kararla, hayvancılığın; tatlı su kaynakları üzerindeki sömürücü etkisini tamamen görmezden gelerek su kıtlığının faturasını, hayatta kalmak için olmazsa olmaz bir gereksinimi yerine getirebilmek için su içmeye çalışan masum develere kesmiştir.
Bu, Avustralya için ne ilk ne de son katliamdır. Hayvan katliamcısı Avustralya, sayılarının arttığı ve diğer türlere tehdit oluşturduğu gerekçesiyle milyonlarca yaban kedisini öldürmektedir.
Gezegende geldiğimiz noktada, insan türünün doğaya verdiği tahribat ile hayvanların yaşam alanlarının yok edilmesindeki korkunç durum itibarıyla türlerin doğadan yok olmaya başlaması Homo Sapiens Sapiens yani insan türünün yeryüzünde var olmasıyla başlamıştır.
Susuzluğun önde gelen nedenlerinden biri olan hayvancılık, insan türünün hayatını devam ettirebilmesi için "olmazsa olmaz" bir şart değilken; hissedebilir canlılar olan hayvanların, insan menfaati için kullanılmasının büyük oranda neden olduğu susuzluğun faturasının yine hayvanlara kesiliyor oluşu tam bir ikiyüzlülüktür.
Avcılık, çevre kirliliği, ormansızlaştırma ve hızla artan insan nüfusunun türlerin neslinin tükenmesinde rolü aşikârdır. "Alice Harikalar Diyarı"ndan da tanıdığımız Dodo kuşlarının 350 yıl önce soyunun tükenmesi insanların Hint Okyanusu'ndaki Mauritius adasına ayak basmasından kısa süre sonra gerçekleşmiştir.
Dünyanın en büyük kuş türü olarak tanınan Moalar, deniz Vizonları, Afrika Zebraları Kuaggalar, gülen Baykuş, Tazmanya Kaplanı, Japon deniz aslanı, Pinta adası kaplumbağası, Batı Siyah Gergedanı insan yüzünden bu gezegende nesli tükenmiş hayvan türlerinden sadece birkaç tanesidir.
Şimdi Avustralya devletine bir sorumuz var: Doğrudan insan ya da insanın oluşturduğu şartlar sonucunda nesli tükenen hayvanlardan dolayı Avustralya devleti insanları da öldürmeyi planlamakta mıdır?
Anlaşılacağı üzere bu sorunun yanıtı "hayır" olacaktır. Peki türleri korumak için türleri yok edenleri öldürmek, özne "insan" olunca bir seçenek olamayacakken; Avustralya devleti hayvanlara yönelik bu katliamları neden yapmaktadır?
Gezegendeki sıcaklık artışının en önde gelen nedenlerinden biri hayvan kullanımıyken, insanı, hayvanı ve gezegeni önemsediğini söyleyen herkes için yegane seçenek vegan olmaktır. Aynı anda hem gezegene hem kendimize hem de bu yeryüzünü paylaştığımız kendi hayatlarının öznesi konumundaki hissedebilir canlılar olan hayvanlara karşı vegan olmaktan daha iyi tek bir şey bile düşünülemez. İçindeki tüm bileşenleriyle yeryüzünü önemsediğini söyleyen Avustralya devletini, masum hayvanları öldürmeyi bırakmaya ve hayvancılığı sonlandırmaya davet ediyoruz!
Gezegenin hayatta kalması için, köle konumundaki hayvanların özgürleşmesi için, adalet için, topyekûn özgürlük için; veganlığı bütün dünyaya yaymak zorundayız. Veganlık, bu gezegenin kurtulması için olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Gezegende insan için yegane sürdürülebilir beslenme şekli olan bitkisel gıda kullanımı seçime bağlılık esasına değil; insan, hayvan ve yeryüzü menfaati için olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Tarımda ise böcekleri, fareleri, yılanları, köstebekleri, kuşları ve nicesini harcanabilir kurbanlar olarak değil, yaşam hakkı olan hayvanlar olarak gören yeni bir bakışa ihtiyacımız var. Bu, hayvanlara karşı etik yükümlülüğümüzdür. Onlara, on binlerce yıllık adalet borçluyuz.
Hayvan kanıyla boğulmakta olan dünyada hepimiz için adaleti sağlayabilmek, hayvan katliam ve kullanımını derhal terk etmekten, bu kanı ve köleliği bitirmekten geçiyor!
Talebimiz: Avustralya'nın hayvanları öldürmeyi derhal sonlandırmasıdır!
Talebimiz: Avustralya'nın yeryüzünü ve bileşenlerini önemsediği kisvesi altında yaban develeri ve yaban kedilerinin cinayetlerini ve bunları meşrulaştırmayı derhal durdurmasıdır!
Talebimiz: Avustralya'nın insana baktığı pencereden hayvanlara bakarak hayvanların birer birey olduğunu kabul etmesi ve sorunların çözümünü hayvan cinayetlerinden geçirmekten derhal vazgeçmesidir.
Talebimiz: Avustralya'nın ve bütün dünya ülkelerinin yukarıdaki talepleri görmesi, ciddiye alması ve vegan bir dünyanın tesisi için harekete geçmesidir.
Talebimiz: Devasa yangınlarla yanan Avustralya'nın kurşunlar ve zehirlerle hayvanları katletmeyi derhal sonlandırmasıdır!
Topluluk üyeleri yorumları görebilirler.