İstanbul Sosyal
837 Üye,
8 Etkinlik,
İstanbul ()
Emre Yüksel topluluğa katıldı.
(8 yıl önce)
Ferit Baran Kaya topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Hüseyin Oflaz topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Yusuf Aslan topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Gökhan Güner topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Yusuf Şaştım topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Ays Kabadayı topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Ibrahim Yılmaz topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Ncm Bz... topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Arif Kıvrak topluluğa katıldı.(8 yıl önce)
Merhaba arkadaşlar,
Pazar günü bir buluşma daha yapalım diyoruz. Bu sefer belirlenen bir mekan yok. Deniz kenarında yürürken karar veririz.
Sorun, öneri, şikayet için bana bu numaradan 0 536 683 55 12 ve www.facebook.com/tevfik.k.sirin üzerinden ulaşabilirsiniz. :)
Görüşmek üzere.
Topluluk üyeleri yorumları görebilirler.
Yorumlar
Arkadaşlar katılmayı çok istiyorum fakat pazar günü saat pendik tarafında olmam gerekiyor. Eğer erken bitirebilirsem kesin ordayım. Şuan için katılamayacak olarak işaretliyorum bir gelişme olursa bilgilendirme yapacağım sayın yöneticim :)
Kumpirde yeriz Ortaköyde =) Öneri olarak ordan Besiktaşa geceriz yürüyerek sonra vapurla Kadıköye geçeriz orda Saklı Bahçe'ye gidip bişiyler içeriz...
Gelecek arkadaslar, iskelenin ordan sola donun camiinin tam karsisindaki destan cafenin 2. Katindayiz direkt buraya gelirsiniz.
Chapter-1: Buluşma
Ortaköy'e henüz varmışken çalan telefonun sesiyle irkildim.Hattın ucundaki Tevfik'ti ve 10 dakikaya orda olurum diyordu.Hüseyin, Tevfik ve ben diğer arkadaşları beklerken Ortaköy iskelesini mesken tutmuş, nefis deniz ve boğaz manzarasına nazır şarapçı abilerimizin ibretlik 'açılın da bi nefes alalım gençler' uyarısıyla kendimize geldik.Hangi tür oksijenle fotosentez yaptıklarını bilmiyorduk ama efendi efendi çekildik kenara ve ilk misafirlerimizi bulduk.Burak ile İbrahim.
Chapter-2: Destan Cafe
Zaman ilerliyordu.Havadan sudan dereden tepeden konuşurken,gelmeyen arkadaşların kulaklarını çınlatmayı da ihmal etmiyorduk.Tam 5 erkek kalkıp okeye gitmeyi planlarken Kartal'dan ilk onur konuğumuz Ezgi geldi.Kısa bir süre sonra Murat bize katıldı.Tevfik'ten ısrarla yol tarifi almaya çalışan,masaya geldiği halde hala telefonla Başkanı aramaya devam eden Tuzla Fatihi demirbaş Merve de, Ezgi'yi yanlız bırakmadı.Hemen ardından Pınar da ekibe dahil oldu.Kısacık sigara molasına zorlu bir 'hadi bakalım şimdi ne yapıyoruz' konulu sürece girmiştik.Bu sancılı süreçte menü isteyip sipariş vermemek gibi atraksiyonlara bile girmiştik.En nihayetinde tebdil-i mekanda hayır vardır diyerek, hep beraber Merve'nin sipariş ettiği dondurmayı yemesini izledik :) Çıkışta da itiraf geldi 'Dondurma çok kötüydü.'
Chapter-3: Hib Cafe
'Tevfik beni tutun lütfen' cümlesiyle esen panik havasının Ezgi'nin takı merakına ait olduğunu anladıktan sonra,cafenin bilmem kaçıncı katında kafilemiz yerini aldı.Hemen menülere sarıldık ve büyük çoğunluk Ortaköy yöresine has bir lezzet olan kumpirden yana tercihini kullandı.Tabi waffle, dürüm ve sigara böreği tercihleri de mevcuttu grubumuzda.Çaylar,kahveler de gelince ortam ısınmaya başladı.Yabancı dizilerden siyasete, Şirinler figürlü jelibonların dilimiz üzerindeki etkisinden 570 Fatal Red kodlu bir rujun nelere kadir olduğuna kadar geniş bir yelpazede sohbet ediyorduk.Hatta bir ara kendimi Sıla'nın sarı saçlı halini arkadaşlara hatırlatmaya çalışırken buldum :P Bir Murat ve Merve, diğer köşede de Burak kahve fallarının keyfini çıkarıyordu.(......)-Parantez içini şimdilik doldurmuyorum neyse-Murat 'gelecem ben yea' deyip de gelemeyenlere ortamdan en son haberleri gün boyu aktararak buluşmayı daha interaktif hale getiriyordu.'Pınar vs Burak' tavla mücadelesinde ise dostluk kazanıyordu.Günün finaline yaklaşırken Serpil; 'Ben de varım' diyordu.
Chapter-4: Erken Final
Hüseyin,Pınar,Burak ve ben grubun geri kalanıyla vedalaşıp kendimizi gecenin karanlığına bıraktık.Yolda kulaklarım çınladı mı ne :-)
Chapter-5: Final
Ne oldu bana da bi anlatıverin...
Ortaköy'e henüz varmışken çalan telefonun sesiyle irkildim.Hattın ucundaki Tevfik'ti ve 10 dakikaya orda olurum diyordu.Hüseyin, Tevfik ve ben diğer arkadaşları beklerken Ortaköy iskelesini mesken tutmuş, nefis deniz ve boğaz manzarasına nazır şarapçı abilerimizin ibretlik 'açılın da bi nefes alalım gençler' uyarısıyla kendimize geldik.Hangi tür oksijenle fotosentez yaptıklarını bilmiyorduk ama efendi efendi çekildik kenara ve ilk misafirlerimizi bulduk.Burak ile İbrahim.
Chapter-2: Destan Cafe
Zaman ilerliyordu.Havadan sudan dereden tepeden konuşurken,gelmeyen arkadaşların kulaklarını çınlatmayı da ihmal etmiyorduk.Tam 5 erkek kalkıp okeye gitmeyi planlarken Kartal'dan ilk onur konuğumuz Ezgi geldi.Kısa bir süre sonra Murat bize katıldı.Tevfik'ten ısrarla yol tarifi almaya çalışan,masaya geldiği halde hala telefonla Başkanı aramaya devam eden Tuzla Fatihi demirbaş Merve de, Ezgi'yi yanlız bırakmadı.Hemen ardından Pınar da ekibe dahil oldu.Kısacık sigara molasına zorlu bir 'hadi bakalım şimdi ne yapıyoruz' konulu sürece girmiştik.Bu sancılı süreçte menü isteyip sipariş vermemek gibi atraksiyonlara bile girmiştik.En nihayetinde tebdil-i mekanda hayır vardır diyerek, hep beraber Merve'nin sipariş ettiği dondurmayı yemesini izledik :) Çıkışta da itiraf geldi 'Dondurma çok kötüydü.'
Chapter-3: Hib Cafe
'Tevfik beni tutun lütfen' cümlesiyle esen panik havasının Ezgi'nin takı merakına ait olduğunu anladıktan sonra,cafenin bilmem kaçıncı katında kafilemiz yerini aldı.Hemen menülere sarıldık ve büyük çoğunluk Ortaköy yöresine has bir lezzet olan kumpirden yana tercihini kullandı.Tabi waffle, dürüm ve sigara böreği tercihleri de mevcuttu grubumuzda.Çaylar,kahveler de gelince ortam ısınmaya başladı.Yabancı dizilerden siyasete, Şirinler figürlü jelibonların dilimiz üzerindeki etkisinden 570 Fatal Red kodlu bir rujun nelere kadir olduğuna kadar geniş bir yelpazede sohbet ediyorduk.Hatta bir ara kendimi Sıla'nın sarı saçlı halini arkadaşlara hatırlatmaya çalışırken buldum :P Bir Murat ve Merve, diğer köşede de Burak kahve fallarının keyfini çıkarıyordu.(......)-Parantez içini şimdilik doldurmuyorum neyse-Murat 'gelecem ben yea' deyip de gelemeyenlere ortamdan en son haberleri gün boyu aktararak buluşmayı daha interaktif hale getiriyordu.'Pınar vs Burak' tavla mücadelesinde ise dostluk kazanıyordu.Günün finaline yaklaşırken Serpil; 'Ben de varım' diyordu.
Chapter-4: Erken Final
Hüseyin,Pınar,Burak ve ben grubun geri kalanıyla vedalaşıp kendimizi gecenin karanlığına bıraktık.Yolda kulaklarım çınladı mı ne :-)
Chapter-5: Final
Ne oldu bana da bi anlatıverin...
Yusuf bu nasıl bir gözlem yeteneğidir ya:) bir tek rüzgarın hangi yönden kaç kuvvetinde estiği eksik o kadar:D
ahahhaah ayy çok eğlendim okurken Yusuf ellerine sağlık şimdi görmek kısmet oldu bu stresin içinde ilaç gibi geldi ama 570 Fatal Red'i karıştırmasan iyiydi be :)
Yusuf'un yazdıklarını biri bana özet geçebilir mi acabaaa =D =D Yusuf beni tekrar o güne götürdün, baya güzel bir gündü =) (bu arada yorumun geldi sonradann saklıyorum, bakarsın.) =)
hobarey, bekledim olmadı. istanbul sosyal bu haftaya etkinlik ayarlamadı. şaştım kaldım vallahi. zira bi ara bu hızla gidersek 3-5 haftada etkinliklere doyup bir daha görüşmeyeceğiz falan sanıyordum. tehlikeyi fark edip bir süre ara vermeye, özleşmeye karar verdiniz dimi. çakal osmanlar sizi :)