Bu hafta, bağımsız sinemanın usta ismi Jim Jarmusch'tan, hayatın sıradanlığında kaybolmayı sorgulayan naif bir film izleyerek görüşlerimizi paylaşacağız.

NELER YAPACAĞIZ?

Herkes filmi kendi imkanlarıyla izledikten sonra saat 20:00'de film hakkında sohbete başlıyoruz. 21:00'den sonra devam etmek isteyenlerle serbest sohbete geçiyoruz.

BİLGİLER VE KATILIM KURALLARI

● Etkinliğimize sadece grup üyeleri katılabilir, misafir kabul etmiyoruz.

● Online sohbette belirli bir sayıyı geçemiyoruz. Katılımcıları öncelikle whatsapp grubuna alacağımız için lütfen katılacaksanız acele ediniz.

● Sohbeti Zoom uygulaması üzerinden görüntülü olarak yapacağız ve sırayla konuşacağız. Lütfen sohbette birbirimizin sözünü kesmeyelim.

● Whatsapp grubunda ve sesli sohbette kesinlikle virüs, pandemi, siyaset vs gibi güncel konularda ve konu dışı sohbetler, paylaşımlar yapmamaya dikkat edelim. Film sohbeti sonra erdikten sonra grupta konuşulan konularla ilgili veya başka sanatsal paylaşımlar yapabiliriz.

● Sohbet sırasında huzuru bozacak şekilde kavgacı, rahatsız edici bir üslup ve kişileri itham edici bir dil kullanmamaya lütfen dikkat edelim.

● Sayı dolduğunda sistem başvuruları bekleme listesine alıyor. Eğer online sohbet için yer olursa bekleme listesindeki arkadaşları da almaya çalışacağız. O yüzden dahil olmak istiyorsanız kapasite dolmuş olsa bile lütfen tıklayarak bekleme listesine katılın.

İlgi ve anlayışınız için teşekkürler.

İletişim: aksistanbul34@gmail.com

FİLME AİT BİLGİLER

Fragman:

Soundtrack:

Orijinal Adı: Paterson

Tür: Dram, Komedi, Romantik

Yapım: 2016, Fransa, Almanya, ABD

Yönetmen: Jim Jarmusch

Dil: Farsça (Türkçe altyazı)

Süre: 1 saat 58 dakika

Imdb puanı: 7.4

Ödüller: 2016 Cannes Palm Dog ödülü ile bir çok festivalde çeşitli ödüller

KONUSU:

Yaşadığı yer ile aynı isimde olan olan naif otobüs şoförü Paterson, güzel ve sevecen karısı Laura ve İngiliz Bulldog köpekleri Marvin’le beraber huzurlu, mutlu ve son derece mütevazi bir hayat yaşamaktadır. Paterson’ın her günü birbirine benzer. Konuşmayı pek de sevmeyen bu adam, evde onu bekleyen sevecen karısından, arada sırada uğradığı mahalle barından, kısacası sıradan hayatından son derece memnundur.

Hayattaki en büyük tutkusu yanında taşıdığı not defterine yazdığı şiirleri olan Paterson'un eşi Laura, hergün sessiz ve yaratıcı bir aşkla defterine şiirler karalayan eşine göre çok daha dışa dönüktür, hatta kocasını şiirlerini yayınlaması için ikna etmeye bile çalışır. Laura’nın tutkuyla yaptığı keklerini bir gün kendi dükkanını açıp orada satmak ve country şarkıcısı olmak gibi hayalleri vardır. Oysa Paterson, hayattan çok da fazlasını beklemeden mutlu olabilen ve her sabah 23 numaralı otobüsün direksiyonuna geçen gizli bir şair olarak kalmayı tercih etmektedir.

Jarmusch’un zaten aşina olduğumuz şiirsel sineması bu kez gerçekten şiirle harmanlanıyor ve Adam Driver’ın muhteşem oyunculuğuyla ortaya sinema tarihinin unutulmayacak karakterlerinden Paterson çıkıyor. Nostaljinin, melankolinin ve huzurun içinde kaybolacağınız, insan olmaya ve sanata dair naif, yalın ve muhteşem bir Jarmusch manifestosu.